Diz

Ön Çapraz Bağ Kopukluğu

Dizimizi oluşturan iki ana kemiği eklem içinde tesbit ederek ön-arka ve dönme sırasında sabitliği sağlayan en önemli yapıdır. Ön çapraz bağ diz fonksiyonlarında çok önemli bir yeri vardır.

Ön çapraz bağ (ÖÇB) yırtığı nasıl oluşur? Belirtileri nelerdir?

Ani yön değiştirme (futbol, tenis, kayak), direk darbe, zıplama veya koşma sırasında yere inerken ani yavaşlama ile yırtılır.
Yırtılma sırasında bir ses hissedilir. Yırtılma sonrası ilk anda genellikle üzerine basmakta zorlanılır. Dizde ağrı ve şişlik başlar.

İlk acil tedavi dinlenme-buz-elastik bandaj-yukarı kaldırmadır. Sonrasında bir ortopedistin değerlendirmesi gerekir.

Tanı: Ayrıntılı muayene yapılır. Direkt grafiler ve  MRI istenir.

ÖÇB yırtığı olan dizde ana sorun; dizde instabilite gelişmesidir. İnstabilite, dizin sabitliğinin bozulmasıdır. Bunu iki şekilde tespit ederiz

1-Hasta,ayak yerde iken gövdenin dönmesini gerektiren hareket ve sporlarda dizinde anormal bir dönme-boşalma olduğunu söyler.

2-Dizin ayrıntılı muayenesi ile

ÖÇB yırtığı sonrası süreçte neler olur?

ÖÇB yırtığı olan kişilerde eğer başka sorunlar eşlik etmiyorsa genellikle ilk 3-4 hafta sonrasında dizdeki şişlik ve ağrı geçer. Sonrasında hastalardaki en büyük yakınma dizde zaman zaman oluşan güvensizlik hissi ve dönmelerdir. Bu dönmeler veya yoğun aktiviteler sonrası dizde şişlik olur. Dönmeler ve şişlikler dışında genellikle ağrı olmaz. Ağrı, yıllar sonunda gelişen kıkırdak aşınmaları, kireçlenme veya meniküs yırtıklarına bağlıdır.

ÖÇB yırtığına eşlik edebilen sorunlar nelerdir?

1-Kemik ödemi: Çoğunlukla dış femur kondilinde ödem olur. Ancak zaman içinde düzelir.

2-Dış menisküs yırtığı: Genellikle ÖÇB yırtığı oluşturan travma ile oluşur. Geç dönem dış menisküs yırtıkları daha nadirdir.

3-İç menisküs yırtığı: Genellikle ÖÇB yırtığına bağlı instabiliteye nedeniyle geç dönemde oluşurlar. 5 yılda % 80 lere varan oranlarda yırtık geliştiği gösterilmiştir.

4-Kıkırdak hasarları : ÖÇB yırtığı oluşturan travmayla birlikte az sıklıkta oluşur. Daha sık olarak ÖÇB yırtığına bağlı instabiliteye bağlı geç dönemde oluşurlar.

5-Diğer bağ yaralanmaları: Genellikle ÖÇB yırtığını oluşturan travma ile oluşur.

ÖÇB yırtığı olan kişiyi uzun vadede bekleyen sorunlar nelerdir?

Aktivitelerde kısıtlanma ve yaşam standardının düşmesi: Dizi instabil olan kişiler sportif aktivitelerde ve yoğun tempolu bir yaşamda sorun yaşadıklarından daha düşük tempolu bir yaşam sürmek zorunda kalırlar. Özellikle yaşantısında sporun önemli bir yer tuttuğu kişilerde belirgin bir mutsuzluk kaynağıdır. Ayrıca aktivitelerin düşmesine bağlı kilo alma, yüksek kolesterol gibi kardiyolojik risk faktörlerinde de artış olur.

Dizde ek sorunların gelişmesi: Özellikle iç menisküs yırtıkları ve kıkırdak zedelenmeleri sıklıkla gelişir. İlk 5 yılda ağrı nedenleri genellikle bu sorunlara bağlıdır.

Kireçlenme: İnstabil dizlerin neredeyse tamamında diğer tarafa göre erken kireçlenme gelişmektedir

ÖÇB yırtığında tedavi seçenekleri nedir? Nasıl karar verilir?

Günlük yaşamda aktif olan ve spor yapmak isteyen hastalarda ÖÇB onarımı gereklidir. Zaman zaman diz dönmesine gelişen aktivitesi daha az olan kişilerde dize güveni geri getirmek ve kıkırdak hasarını engellemek için önerilmektedir.

Karar verme ana kriteri instabilitedir. Yani dizin sabitliğinin bozulmasdir. Diğer bir deyişle dizde güvensizlik olmasıdır. Yapısal olarak bazı kişilerde instabilite azken bazılarında fazladır. Bazı kişilerde bu rehberin dışında uygulamalar gerekebilir.

Profesyonel sporcular: Profesyonel yaşama devam edebilmeleri için hemen hemen tüm sporculara ameliyat önerilir. Aksi durumlarda erken dönemde dizde diğer sorunlara bağlı olarak sportif seviyede düşme oluşur.

40 yaş altı aktif spor yapanlar: Kesinlikle cerrahi önerilir.

40-50 yaş arası aktif sporcular: Sportif seviyede azalma istenmiyorsa ve instabilite fazla ise cerrahi önerilebilir. Yalnız 40 yaş sonrası cerrahilerde spora geri dönüş zamanı uzamaktadır. İnstabilite seviyesi ileri değilse 3 aylık yoğun fizyoterapi sonrası karar gözden geçirilir. Kişiler spor tipi ve seviyesini değiştirmek istemez ve diz instabil ise cerrahi önerilir.

50 yaş üzeri aktif sporcular: Bazı merkezlerde 55 yaşına kadar Ön Çapraz Bağ Onarımı yapılmakla beraber bu konuda genel kanı fizik tedavi – egzersiz programı uygulamak ve spor tipi ve seviyesini değiştirmektir.

30 yaş altı sakin yaşam sürenler: Dizdeki aşınma ve kireçlenmeyi önlemek için genellikle ameliyat önerilir.

30-40 yaş arası sakin yaşam sürenler: Günlük aktivitelerde sorun yoksa tedavi önerilmez. Sorun varsa yoğun bir fizik tedavi sonrası egzersizlere devam etmeleri önerilir. Buna rağmen sorun var ve ek sorunlar gelişiyorsa cerrahi önerilir.

40 yaş üzeri sakin yaşam sürenler: Sorunları varsa fizik tedavi ve sonrasında egzersizlere devam etmeleri önerilir.

ÖÇB ameliyatında başarı oranı nedir?

Başarı oranı %90 dır. Başarı terimi ile; tam eklem hareket açıklıklığı, ağrısız eklem(diğer eklem sorunlarına bağlı olmayan) ve spora geri dönüş kastedilmektedir.

İyi bir cerrahi ve fizyoterapi dönemi sonrası dizin fonksiyonları tam olarak geri kazanılır.

ÖÇB ameliyatında yapılan işlem nedir?

Diz çevresinden alınan, sertlik, yapı ve uzunluk bakımından ÖÇB’nin özelliklerine benzeyen bir doku (greft) ÖÇB nin orjinal yerine nakledilir.
Bu amaçla 4 tip greft kullanılmaktadır. Kişinin anatomisine uygun olarak greft tercihi belirlenir.

Patellar tendon: Diz kapağı kemiği ile tibia arasında uzanan patellar tendonun orta 1/3 ü, ) kemik parçaları ile birlikte alınır.

Diz arkası tendonlar: Dizin iç-arkasında yer alan hamstring tendonları alınır ve uygun uzunluk ve kalınlıkta katlanır.

Quadriseps tendonu: Diz kapağının üzerindeki tendon diz kapağından kemik parçası ile birlikte alınır.

Allogreft: Kadavradan alınan dokular kullanılmaktadır.

ÖÇB onarımı için kullanılacak dokular açık cerrahi ile alınır. Daha sonra artroskopik olarak diz içindeki ÖÇB artıkları temizlenir. Ardından tibia ve femur kemiklerine, ÖÇB’nin orjinal yerlerine uyacak şekilde iki tünel açılır. Hazırlanan greft bu tünellerin içine yerleştirilir. Greftin gerginliği sağlanır. Son aşamada greft, tünellere askı sitemi, vida ve kancalarla tespit edilir. Aşağıda ön çapraz bağ onarımı yaptığımız bir hastamızın grafileri görülmektedir. 

Ameliyat kaç saat sürer?

Ameliyatın normal süresi 1 saat civarındadır. Dizdeki diğer sorunlar (menisküs, kıkırdak gibi) da aynı anda tedavi ediliyorsa bu süre uzayabilir.

Ameliyat sonrası süreç nasıldır?

Genellikle fazla bir ağrı olmamaktadır ve ağrı ağrı kesicilerle tamamen kontrol edilebilmektedir. Diz içine biriken kanı boşaltmak için dren konur ve 24 saat içinde çıkarılır. Ameliyattan bir kaç saat sonra ayağa kalkabilirsiniz. Ayağa kalkmadan önce 5 dakika kadar oturarak başın dönmediğinden emin olmalı, başınız dönerse uzanıp dinledikten 1 saat sonra yeniden ayağa kalmayı deneyebilirsiniz

Hastanede 1 gün kalacaksınız. Fizyoterapist gelerek size yatakta yapmaya başlayacağınız egzersizleri gösterecektir.  Hastanede kaldığınız sürece dizinize buz uygulanacaktır. Eve çıktıktan sonra buz uygulamaya günde 8-10 kere 15 dk olacak şekilde 3-5 gün daha devam ediniz. Daha sonra egzersizlerden sonra buz uygulamaya devam edin. Yemek için ayağınızı yere koyarak oturabilir ve ihtiyaçlarınız için koltuk değnekleri ile ameliyat olan bacağınıza yükü yarı yarıya azaltarak basabiliriniz. Antiembolik çorabı 15 gün kullanmanız yararlı olur.

Detaylı bilgi için tıklayınız 

İşe ve spora dönüş

7. günden sonra ofisinizde oturarak 5-8 saat çalışabilirsiz.

Dikişleriniz 15. gün alınır. Dikiş alındıktan sonra fizik tedavi başlanır. Fizik tedaviniz genellikle haftada 3 gün olmak üzere 3. ayın sonuna kadar devam edecektir.

10-15 gün sonra koltuk değnekleri bırakılır.

4- 6 hafta sonra araç kullanmanıza izin verilir.

Düz koşu ve bisiklete yaklaşık 3. ayda izin verilir

4. ay sonunda sportif aktivitelere yavaş yavaş başlayabilirsiniz.

Sporcularda tam spora dönüş genellikle 6 ay sonunda izin verilir. Eşlik eden yaralnmaların varlığı bu süreyi değiştirebilir.

Ameliyat sırasında ve sonrasında görülebilecek sorunlar nelerdir?

Enfeksiyon: Artroskopik ameliyatlarda enfeksiyon oranı % 1 in altındadır. Enfeksiyon olursa yeniden bir artroskopi ile eklemin yıkanması, ileri enfeksiyonlarda ameliyatta konulmuş olan vidaların ve greftin çıkarılması gerekebilir.

Derin ven trombozu ( toplar damarlarda kan pıhtılaşması): Bu komplikasyon %1 in altındadır. Genellikle 5-15. günler arasında egörülür.

Derin ven trombozundan korunmak için, ameliyat sonrası antiembolik çoraplar giydirilmesi, yatak içi egzersizler ve erken ayağa kaldırarak yük verme riskleri azaltmaktadır.

Teknik hatalar: Ön çapraz bağ ameliyatları teknik olarak son derece özellikli ameliyatlardır. Bu nedenle teknik hatalara bağlı sorunla karşılaşma olasılığı her zaman ve her yerde olabilmektedir.

Artroskopi
Artroskopi, eklem boşluklarının optik aletler yardımıyla büyültülerek televizyon ekranına aktarılmasıyla uygulanan bir cerrahi işlemdir. Artroskopi vücuttaki tüm eklemlere uygulanabilmektedir. Burada diz artroskopisine değineceğiz.

Artroskopi, dize anestezi altında (genel veya bölgesel) 0.5 cm’lik, genelde 2, bazen 3 adet delikten yerleştirilen kamera sistemi ve ince cerrahi aletlerle yapılır.

Kameraya bağlı kapalı sistem ekran sayesinde diz içi dokular büyültülerek televizyon ekranına aktarılır. Böylelikle diz açılmadan dizin için net görülür ve müdahale yapılır.

Artroskopi sayesinde, diz içi sorunların, hem tanıları konmakta hem de çoğu durumda tedavileri yapılabilmektedir

ARTROSKOPİNİN DİZDE KULLANIM ALANLARI:

Menisküsler yırtıkları: Menisküste yırtık olduğunda çoğu zaman artroskopik olarak yırtık kısmın düzgün olarak çıkartılması gereklidir. Bazı yırtık tiplerinde menisküsün dikilmesi gerekir.

Çapraz bağlar: Eklemde kemikleri bir arada tutan en önemli yapılar olan çapraz bağlar, özellikle genç ve aktif kişilerde yırtıldığı zaman mutlaka tedavi edilmesi gereklidir.

Kıkırdak sorunları

Serbest cisimler (serbest kıkırdak parçaları)

Plika sendromları

Eklem içi kırıklar

Sinovyal (eklem sıvısı) hastalıklar

Diz içi iyi huylu tümör ve kistler

Diz içi enfeksiyonlar

Avantajları;

0.5 cm’lik, 2 bazen 3 cerrahi delik kullanıldığı için yara iyileşme sorunu yoktur.

Ameliyatın dizde oluşturacağı hasar azdır.

Komplikasyonları (risk) düşüktür.

Dizdeki birden fazla probleme tek yolla ulaşılabilir ve aynı anda müdahele edilebilir.

Hastalar genelde aynı gün, nadiren de ertesi gün taburcu olur.

Eklem hareketlerini sağlayan, iyileşmesi zor olan adele ve kapsül gibi dokulara dokunulmamaktadır. Böylece ameliyat sonrası eklem hareketleri ağrısız ve rahattır.

Ameliyat yarası küçük olduğundan kanama olmaz. Pansuman gerekmez.

Artroskopi kapalı bir işlem olduğu için açık cerrahilere göre enfeksiyon riski çok düşüktür.

Ameliyattan sonra koltuk değneği kullanmadan basmaya izin verilmektedir. Böylece işe dönüş hızlı olmaktadır. Masa başı işi olanlar 1. haftada, ayakta çalışma zorunluluğu olanlar ise 2-3. haftada işlerine dönebilmektedirler.

Dezavantajları
Kapalı işlem olmasından dolayı cerrahın bu konuda deneyimli olması gereklidir.

Diz Artroskopisi Sonrası Egzersiz

Diz artroskopisi sonrası yapılması gerekenler ile ilgili hazırladığımız videoyu izlemek için tıklayınız. 

Diz Kireçlenmesi
Kireçlenme (osteoartrit) diz eklem kıkırdağının parlak ve pürüzsüz yapısının bozulması ve eklemin fonksiyonlarının bozulmasıdır. Kireçlenmelerde kıkırdakla beraber menisküslerde yırtıklar, kemik çıkıntıların oluşumu da genellikle birlikte olur.

Kireçlenmede hastalar öncelikle ağrıdan yakınırlar. Ağrı başlangıçta uzun ayakta kalındığında, yürüyüş sonrası başlar, dinlenince ve basit ağrı kesicilerle geçer. Zamanla basit ağrı kesiciler etki etmemeye başlar. Daha da ilerleyince ağrı sürekli bir hal alır ve hiçbir ilaç ile kontrol edilemez. Sonuçta eklem hareketleri kısıtlanır ve kireçlenme ilerledikçe bacaklar eğrilmeye başlar.

Ağrıyla birlikte hastaların hayat standartı düşmeye başlar. Hastalar önce uzun yürüyüşler gibi aktivitelerini azaltır. Zamanla hastalar alışveriş, dost ziyaretlerini yaparken zorlanmaya başlar. En ileri dönemlerde hastalar zorunlu ihtiyaçlarını bile güçlükle giderirler. Buradan anlaşılabileceği gibi kireçlenme ilerleyici bir hastalıktır.

 

 

KİREÇLENMEDE TEDAVİ

1. Kilo verilmesi

Hastaların ideal kilolarına inmesi dize binen yükleri azalttığından hem hastalığın ilerlemesini azaltır hem de uygulanan tedavi yöntemlerinin etkinliğini ve süresini arttırır. Kilo verirken bir diyetisyen kontrolünde kilo verilmesi önerilir. Uygulanan diyetlerde uzun sürede yavaş kilo verilmesi önerilmektedir.

65 yaş üzerinde diyet teorik olarak önerilmez. Ancak sıkı bir tıbbi kontrol altında çok yavaş kilo verdirilen diyetler kullanılabilir.

2. Egzersiz ve yürüyüş

Kireçlenmesi olan hastalar yürüyüş yapabilir. Burada en önemli kriter ağrıdır. Yürüyüş sırasında ve sonrasında ağrı yapmayan mesafeleri her gün yürüyebilirsiniz. Ağrınız oluyorsa da kesinlikle zorlamayınız.
Ağrı kriteri bütün sportif aktivitelerde geçerlidir. Örneğin dizinde kireçlenmesi olan kişiler ağrı yapmadığı sürece tenis gibi sporları yapabilirler. Ağrı yaptığı zaman aktivitelerinin süresini azaltarak yapmaya devam edebilirler.

Eğer sportif bir aktivite yapmak istiyorsanız ya da yürüyüş yapamayacak kadar ağrınız varsa salon bisikletleri çok etkili bir egzersiz aletidir. Salon bisikletinizi seçerken klasik bisiklet modeli yerine pedalın oturma yerinin önünde olduğu modellerin seçilmesi hem daha ileri yaşlarda da kullanma olanağı verir hem de bel sorunları olasılığını azaltır.

3. Ağrı kesici ilaç tedavisi

İlaç olarak ağrı kesiciler ilk tercihlerdir. Parasetamol  gibi basit ağrı kesiciler başlangıçta son derece etkilidir. Romatizma ilaçları ( non- steroid antienflamatuar ilaçlar) iyi bir seçenektir ve birçok aşamada hastanın ağrılarını kontrol eder. Yalnız bu ilaçların mide,  böbrek ve karaciğer üzerindeki yan etkileri uzun süreli kullanımda sorun çıkarabilir.

4. Glukozamin ve kondroitin preparatları

Ağrıyı azaltma üzerinde sınırlı olarak olmulu etkileri gözlenmektedir.

5. Eklem içi kayganlaştırıcı sıvı enjeksiyonları

Bu yöntemi en basit şekilde diz eklemine enjeksiyon yaparak menteşeleri yağlamaya benzer bir etki elde etmek olarak açıklamak mümkündür.

Genellikle tek seferde dize enjekte edilmektedir. Enjeksiyon sonrası ağrı, sıcaklık artışı, hafif şişme gibi lokal reaksiyon bulguları görülebilir. Bu bulgular genellikle uzun sürmez ve buz uygulamasına iyi cevap verir. Enjeksiyondan bir süre geçtikten sonra diz ağrısında bir azalma olur. Etki ortalama 6-9 ay kadar sürer. Ancak bu yöntem tüm hastalarda ağrıyı azaltmayabilir. Enjeksiyon tedavisi diğer yöntemlerin işe yaramadığında ve gerekli cerrahiyi geciktirmek için kullanılmalıdır.

6. Eklem içi kortizon enjeksiyonu

Dizde ağrıya ek olarak şişlik olan durumlardaeklem içi kortizon uygulaması şişliğin ve ağrının kontrolünü sağlayabilir. İleri kireçlenmelerde uygulanan kortizon hastaların ağrılarını geçici süre kontrol edebilir.

7-Platelet Rich Plazma (PRP)

Hastanın kolundan alınan kanının santrifüj cihazında işleme tabi tutulması elde edilen trombositten zengin plazmanın dize enjekte edilemesi işlmedir. İşlem sırasında ağrı, terleme, baş dönmesi, baş ağrısı ve bulantı gibi geçici yan etkiler olabilmektedir. İki hafta ara ile 2 veya 3 seans halinde yapılabilmektedir. PRP kireçlenmesinin erken evresinde daha başarılı olmakla birlikte ileri evrelerdeki diz kireçlenmelerinde ağrıda azalma edilebilmektedir. PRP genellikle ağrıyı 6-12 ay süreyle azaltmaktadır.

8- Kök Hücre Tedavisi

Hastanın kendi yağ dokusu veya kemik iliğinden alınan kanı işleme tabi tutulur. Elde edilen kök hücreleri ekleme enjekte edilir. Kök hücre tedavisi için uygun hasta seçimi çok önemlidir. Kıkırdak kaybının sınırlı olduğu, hastanın dizinde belirğin bir aks bozukluğunun olmadığı olgularda ağrıyı azaltma üzerinde olumlu etkileri gözlenmektedir.

7. Kaplıca ve sıcak tedavileri

Dizde şişme belirgin değilse kireçlenmeleri olan hastalar kaplıcalardan ve sıcak uygulamadan yarar görürler. Dizde şişme veya dahili problemleri (kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon vb.) olan hastalarda kaplıca ve sıcak uygulaması uygun olmayabilir

8. Fizik tedavi ve Rehabilitasyon

Fizik tedavi ve rehabilitasyon kireçlenmelerin başlangıç evrelerinde ve özellikle de diz kapağı altındaki kireçlenmelerde çok etkili olabilir. İlerleyen aşamalarda ise fizik tedavi etkisi azalır.

9. Artroskopik cerrahi

Bir diz kireçlenmesinde artroskopinin yeri sınırlıdır. Dizde takılmaya neden serbest kıkırdak parçalarının çıkarılması, yine benzer şekilde takılma kilitlenme ve ağrı yapın büyük menisküs yırtıklarının tedavisi için artroskopi uygulanabilir.

10. Kemik yönlendirme (düzeltme) ameliyatları

Dizin tek kompartmanının (bir yarısının) daraldığı diğer yarısının ise sağlıklı olduğu durumlarda yapılır. Kaval kemiğine (tibia) yapılan bir açı değiştirme operasyonu bacağın dizilimi (yönü) düzeltilir. Böylece yürüme anında ağırlık dizin merkezine aktarılmış olur. Uygun hastalarda ağrıyı azaltma üzerinde etkili bir yöntemdir. Dizin protez ihtiyacını engeller yada geciktirir.

Açık yapılan bir operasyondur. Diz düzeltidikten sonra eklemin 5 cm altına kemiği tespit etmek için bip implant yerleştirilmektedir. Bu yöntemin en önemli avantajı dizin içine protez yerleştirilmemesidir. Böylece hastanın eklemi korunmuş olmaktadır. Hasta ameliyatın ertesi günü bir dizlik yardımıyla yürüyebilmekte ve dizlerini bükebilmektedir. Düzeltilen kemik ortalama 2-3 ay içinde kaynamaktadır.

Aşağıda ameliyat öncesi ve sonrası grafilerini gördüğünüz 54 yaşındaki hastamızın dizinin iç tarafını etkileyen kireçlenmesi  ve şiddetli ağrıları mevcuttu. Grafisinde eklem aralığının daralığı görülmektedir. Diz düzleştirme (yüksek tibial osteotomi) ameliyatı yaptığımız hastamız ağrılarından kalıcı bir şekilde kurtuldu. 

11. Diz protezi

Dizde diğer tedavi yöntemlerine cevap vermeyen kireçlenmeler diz protezi ile tedavi edilir. Protez, dizde eklem yapan ve  kireçlenmiş olan eklem yüzeylerinin kesilerek çıkarılması ve bu yüzeylerin metal ve plastik parçalar ile kaplanmasıdır.

Yukarıdaki alternatif tedavilere cevap yok ve diz sorunları hastanın hayat standartını bozuyorsa diz protezi gereklidir denebilir. Teknolojideki yeni gelişmelerle birlikte diz protezlerinin ömrü ortalama 15-25 yıla çıkmıştır. Ameliyatta başarı oranı %90 civarındadır.

 

Ameliyat sonucunda hasta ağrısız ve hareketli bir diz eklemine kavuşmuş olur. (Diz protezi sayfasına bakınız).

KARAR REHBERİ

Ana karar verme kriteri ağrıdır. Unutmamak gerekir ki bazı durumlarda bu rehberin dışında uygulamalar gerekebilir.

1. 45 yaş altı – Fonksiyonu ileri derecede bozan romatizmal hastalıklara bağlı kireçlenmelerde protez seçeneği kullanılabilir. Bunun dışındaki durumlarda kıkırdak ameliyatları gerekebilir. Çok hafif hasarlar dışında hastaları fazlaca bekletmeden tedavileri yapılmalıdır. Aksi halde hastalık hızla ilerleyebilir

2. 45-60 yaş arası – Fonksiyonu ileri derecede bozan romatizmal hastalıklara bağlı kireçlenmelerde protez seçeneği kullanılabilir. Diğer hastalarda ilaç, eklem içi enjeksiyonlar, glukosamin-kondroitin tabletleri, steroid, PRP, fizik tedavi gibi yöntemler öncelikle denenebilir. Yanıt elde edilmediği durumlarda artroskopik cerrahi ve/veya yönlendirme cerrahileri kullanılabilir.

Bunlara yanıt vermeyen ve hayat standartını bozan hastalarda protez önerilebilir.

3. 60 yaş üzeri – Hastalarda cerrahi dışı yöntemler öncelikle denenebilir. Bunlara yanıt vermeyen ve hayat standartını bozulan hastalara protez önerilir. Aşağıda İleri derece diz osteoartrtiti (kireçlenme) olan bir hastamıza uyguladuğımız total diz protezine ait grafiler görülmektedir.

Diz Önü Ağrısı
Diz önü ağrısı diz yakınmamalının önemli bir kısmını oluştururlar. Koşucular, atlayıcılar, bisikletçiler gibi dizi kıvrık pozisyonda bacağına yüklenen sporcularda diz kapağına aşırı bir yük biner. Bu aşırı yüklenme diz kapağının altındaki kıkırdak ve altındaki kemiğe aşırı yük biner ve ağrıya neden olur. Fakat bu bulguların çıkması için mutlaka sporcu olması gerekmez. Ev hanımlarından ofis çalışanlarına kadar çok kişide bu tür ağrılar görülür.

Nedenler
Yapısal olarak bacak aksı (dizilim)) bozukluğu
Medial plika bantı (diz içindeki normal eklem katlantısının kalınlaşarak diz büküldüğünde ağrı yapmasıdır)
Diz kapağının dışa dönük, yarı çıkık, çıkık veya yüksekte olması
Yaralanma
Aşırı antreman veya yüklenme
Bacak adelelerinde dengesizlik, zayıflık
Düz tabanlık

Belirtiler
Merdiven iner-çıkarken
Diz çöküldüğünde
Çömelip kalkıldığında
Diz bükülü pozisyonda uzun süre oturulduğunda ağrı olur.

Tanı
Sinema, tiyatro, uçak-otobüs yolculukları gibi dizin uzun süreli sabit kaldığı durumlarda dizde ağrı ve huzursuzluk hissetme, diz önü ağrıları için çok tipiktir. Uzun süre spor yaptıktan sonra bırakan kişilerde de kas dengesizliğine bağlı ön diz ağrıları sıktır.Hastanın hikayesine, muayene eklendiğinde % 90 lara varan tanı konur.

Hastalığın nedenini ve ciddiyetini araştırmak için çeşitli radyolojik incelemeler gerekir.

Tedavi
Diz önü ağrısının nedenine göre biçimlendirilir.

Cerrahi olmayan tedavi yöntemleri

Tendon, yaralanma, aşırı yüklenme-antreman kökenli akut ön diz ağrılarında öncelikle dinlenme-buz-elastik bandaj- bacağı yukarıda tutma uygulanır. Arkasından germe, çabukluk, kuvvetlendirme ve koordinasyon çalışmaları yapılır. Bu çalışmalar diz normale dönünceye kadar devam eder. Sonrasında egzersizlere devam etmek nüksleri engellemek için gereklidir.

Travma olmaksızın başlamış olan ağrılarda, analjezik, sıcak uygulama, diz önü kaslarına (kuadriceps) yönelik güçlendirme, diz arkası kaslarına (hamstring ve bispes) yönelik germe egzersizleri önerilir. Uzun süre dizin bükülü kalmaması ve ağrıyı oluşturun aktivitelerden sakınılması önerilir.  Fazla kiloların verilmesi dize binen yükleri azaltır.  Egzersiz yoğunluğunu aniden aşırı bir biçimde arttırılmamalıdır. Ancak egzersiz öncesi 10 dakika ısınma önerilir. Uygun ayakkabılar ile spor yapılması önemlidir.

 

Platelet Rich Plazma (PRP): Hastanın kolundan alınan kanının santrifüj cihazında işleme tabi tutulması elde edilen trombositten zengin plazmanın dize enjekte edilemesi işlmedir. İşlem sırasında ağrı olabilektedir. İki hafta ara ile 2 veya 3 seans halinde yapılabilmektedir. Genellikle ağrıyı 6-12 ay süreyle azalttığı gözlenmektedir.

Fizik tedavi: Diz kapağı pozisyonunun bozukluğuna bağlı ön diz ağrılarında daha uzun ve zorlu bir süreç vardır. Öncelikli tedavi fizyoterapi ve egzersiz tedavisidir. Burada klasik fizik tedaviden çok farklı bir fizyoterapi uygulanır. Fizyoterapi ile % 50-60 başarı elde edilir. 3 ayın sonunda fizyoterapiye cevap vermeyen vakalarda cerrahi tedavi seçenekleri gündeme gelir.

 

Cerrahi tedavi 

Ameliyatsız tedavi seçeneklerinin başarısız olduğu durumlarda cerrahi seçenekler gündeme gelir. Hastanın sorununa yönelik cerrahi tekniğin belirlenmsi önemlidir.

1. Artroskopik cerrahi: 2 adet 0.5 cm den küçük kesilerden cerrahi yapılır. Artroskopi ile bozulmuş kıkırdak parçalarının traşlanması-canlandırılması yapılabilir. Artroskopik veya bazen 2 cm lik küçük kesiler eklenerek kıkırdak nakilleri yapılabilmektedir.
Diz kapağının dışa devrik veya yarı çıkık olduğu durumlarda diz kapağını dışa doğru çeken kapsül artroskobik olarak kesilerek (lateral gevşetme) pozisyonunun düzeltilmesi sağlanır. Diz kapağının pozisyonunun tam düzelmediği durumlarda içteki kapsülün daraltılması da eklenebilmektedir.

Başarı oranı % 80 civarındadır.

2. Dizilim (yönlendirme) cerrahisi: Diz kapağının ileri çıkık-yarı çıkık durumlarında diz kapağının anatomik kusurunu düzeltici kemik operasyonları ile tedavi etmek gerekebilir. Bu konuda en popüler operasyon “Fulkerson Osteotomisi” dir. Bu operasyonda diz kapağı kemiğinin alt bağlantısı patellar tendonun tibiaya yapışma yerinin içe-öne-yukarı veya aşağı kaydırma olanağı vardır. Böylece diz kapağı pozisyonu düzelmiş ve kıkırdağına binen aşırı yükler azaltılmış olur. Ameliyat sonrası ciddi bir fizik tedavi gereksinimi vardır.

 

Dizde Diğer Bağ Lezyonları
Diz vücudun en büyük ve harekette hayati önemde bir eklemdir. Dizin sabitliğini yan bağlar ve çapraz bağlar sağlar. En sık yaralanna bağ ön çapraz bağla ilgili detaylı bilgi yukarıda verilmiştir. Bu bölümde arka çapraz bağ (AÇB), İç yan bağ ve dış yan bağ ile ilgili bilgi bulacaksınız.

 

Arka çapraz bağ (AÇB) yaralanmaları

AÇB yaralanmaları genellikle aşırı gerilme ve çekilme ile olur. Genellikle snowbord, motosiklet, futbol gibi sporlarda daha sık oluşur.

AÇB yaralanmasında diz sabitliğinde bozulma olur. Özellikle tibia femura göre geriye doğru kayar. Bu hareket yumuşak diz eklem kıkırdağının zedelenmesine veya incelmesine neden olabilir. Bu aşınma ileri dönemlerde kireçlenme ile sonuçlanabilir.

AÇB yaralanmasında belirtiler ÖÇB yırtıklarına benzerdir. Ancak dizde dönme gibi instabilite bulguları daha az görülür.

AÇB yırtığı olan kişilerin çoğu normal aktivitelerine iyi bir rehabilitasyon programı sonrası ameliyatsız dönerler. AÇB’in tibia’dan bir kemik parçası ile koptuğu veya rehabilitasyona rağmen kaza öncesi performansına dönemeyen sporcularda operasyon gerekebilir.

İç Yan bağ yaralanmaları :İç yan bağ (MCL) yırtıklarında genellikle konservatif tedavi yeterli olumaktadır. Bu durumda doktorunuzun kararına göre bir bandaj veya çeşitli dizlik seçeneklerinden biri kullanılabilir. Bu durumlarda günde 2-3 kez 15-20 dakika buz uygulaması , bacağı yukarıda tutma, istirahat şişlik ve ağrının daha hızlı iyileşmesine yardımcı olmaktadır. İç yan bağın tibiyadan ayrıldığı ve tendonların üzerine yer değiştirdiği durumlarda ve  arka çapraz bağla birlikte koptuğu durumlarda cerrahi tedavi gerekli olur.

Dış yan bağ (LCL) yırtıkları: Genellikle cerrahi tedavi gereklidir.  Cerrahi tedavi sonrası dizin eski fonksiyonlarına dönmesi yoğun fizyoterapi gerektiren bir dönem gerektirir. Diz yan bağ yaralanmalarının yetersiz tedavisi sonucu oluşan dizin sabitliğinin bozulması spor yapmayı ve yüksek fiziksel aktiviteyi engellediği gibi dizde erken kireçlenmeye de neden olur. Bu durumda bağın rekonstrüksiyon (yeniden oluşturma) operasyonları gerekir. Bu operasyonlar yeni yırtık operasyonlarına göre teknik açıdan daha zor ve tam iyileşme süresi daha uzun olmaktadır.

Dizde Kıkırdak Sorunları
Eklem kıkırdağı sert ve elastik bir örtü biçimindedir ve eklem yapan kemik uçlarını kaplar. Böylece eklem hareketi sırasında oluşan sürtünme en aza iner.

Eklem kıkırdağı travma veya aşırı kullanıma bağlı olarak zarar görürse vücudun diğer dokuları gibi hızlı ve tam olarak iyileşemez. Hasarlanan kıkırdağın altındaki kemik ortaya çıkar ve eklemin diğer tarafına direkt temas eder. Bu da ağrı ve hareket kısıtlılığı ortaya çıkar.

Gelişen teknoloji ve biyolojik mühendislik, diz eklem kıkırdağı hasarlı insanlar için umut kaynağı olmuştur. Artık değişik teknikler ile hastaların kendi hücre ve dokuları kullanılarak ağırlık binen yüzlerdeki kıkırdağın onarımı mümkün olmaktadır. Bu teknikler şunlardır;

1-Mikrokırık

Tamamen artroskopik olarak yapılabilen bir işlemdir. 3 cm altındaki alanlarda etkilidir.

Hasarlı kıkırdak doku tamamen temizlenerek canlı kemik dokusu ortaya çıkarılır. Bu bölgelere özel cihazlar kullanarak küçük delikler açılır. Açılan deliklerden kemik iliğindeki kök hücreleri gelir. Bu hücreler bulunduğu bölgenin özelliği nedeniyle kıkırdak benzeri bir yapıya dönüşür. Hasta ameliyat sonrası dizini rahatça bükebilir. Fakat yeni dokunun oluşması için 6-8 hasta boyunca yük vermemek gerekir. Bu süre boyunca koltuk değneği kullanmak gerekir. Sonrasında 6 hafta kadar yoğun bir fizik tedavi gereksinimi vardır. Başarı oranı % 80’lerin üzerindedir.

2-Osteokondral greftleme (mozaikplasti)

2 cm altındaki kıkırdak hastalıklarında derece etkililidir. Ameliyat 3-4 cm’lik kesiden yapılır. Dizin yük taşımayan sağlam bölgesinden özel aletlerle üstü kıkırdak ile kaplı kemik silindirleri çıkarıldıktan sonra hasarlı bölgelere mozaik biçiminde döşenir. Hasta ameliyat sonrası dizini rahatça bükebilir. Fakat yeni dokunun oluşması için 6-8 hasta boyunca yük vermemek gerekir. Sonrasında 6 hafta kadar yoğun bir fizik tedavi gereksinimi vardır. Başarı oranı % 80 civarındadır.

3-Kıkırdak hücre nakli

Bu teknik, yaşlı ve diğer kireçlenme bulguları olan kişilerde uygulanmazken, genç ve yaralanma sonrası kıkırdak problemi olan hastalar için iyi bir seçenektir. Kıkırdak hücreleri yapısal olarak en üst düzeyde olgunlaşmış hücrelerdir. Bu nedenle kendileri çoğalamazlar. Yeni kıkırdak hücresi çoğaltılması için genetik labaratuarlarında bir dizi genetik işlem ve kültürde çoğaltma işlemi gerekmektedir. İki aşamalı bir cerrahi bir işlem gereklidir. İlk aşamada sağlıklı kıkırdak hücreleri diz ekleminin ağırlık taşımayan bölgelerden toplanır. Toplanan kıkırdak hücreleri genetik bir işlem sonrası 15 gün kültüre edilerek üretilir. Hazırlanan hücreler, ikinci operasyonda diz kıkırdağındaki hasarlı bölge üzerine dikilmiş bir zarın altına enjekte edilirler. Bu hücrelerden orjinal kıkırdak dokusuna çok yakın kıkırdak dokusu gelişir.

Vakaların yaklaşık %70-80 iyileşme sağlanır.  Ancak nakil bölgesinin alanı çok geniş olmamalıdır. Daha geniş alanlar için allogreftler daha avantajlıdır.

4-Kıkırdak ve Menisküs Allogrefti uygulamaları

Kıkırdak hasarlanmalarının geniş olduğu genç hastalarda tercih edilir. Bu teknikte uygun kadavranın tespiti için MRG veya tomografik ölçüm yapılır. Bu yöntemde dizin hasarlı bölümü tamamen çıkarılarak kadavradan alınan kemik-kıkırdak nakli ile yeni ve sağlıklı bir eklem yüzeyi oluşturulur. Kadavralardan alınan allgreftle  iyi sonuçlar elde edilmektedir.

5-Kök hücre uygulaması

Kemik iliğinden alınan kök hücreler işleme tabi tutulduktan sonra ekleme enjekte edilir. Bu yöntemle de başarılı sonuçlar bildirilmektedir.

6-Glukozamin ve kondroitin preparatları

Kıkırdak kaybının ileri derecede olmadığı durumlarda ağrıyı azaltmak ve kıkırdak onarımı üzerinde yararlı etkileri gözlenmektedir.

7-Platelet Rich Plazma (PRP)

Hastanın kolundan alınan kanının santrifüj cihazında işleme tabi tutulması elde edilen trombositten zengin plazmanın dize enjekte edilemesi işlmedir. İşlem sırasında ağrı olabilektedir. İki hafta ara ile 2 veya 3 seans halinde yapılabilmektedir. Genellikle ağrıyı 6-12 ay süreyle azalttığı gözlenmektedir.

Menisküs Yırtığı
Vücudumuzun en sık yaralanan bölgelerden biriside menisküslerimizdir. Menisküsler diz bölgesinde en büyük iki kemiğimizin kesiştiği noktada bulunan ince yastıkçıklardır.

Dizde uyumlu bir eklem oluşturması, yükün taşınması, birçok yöne dönme hareketinin yapılabilmesi gibi önemli görevleri vardır.

Futbol gibi karşılıklı temas sporlarında dizin dönmesi, ani hareketlerde meydana gelen katlanma, tek diz üzerine yüklenme sonrasında menisküsler yırtılabilir.

Sporcularda bu yaralanmalara ön çapraz bağ(ÖÇB) yaralanmaları da eşlik edebilir.

İleri yaş grubunda ise herhangi bir travma olmaksızın dizde gelişen dejenerasyon ve kıkırdak hasarına bağlı olarak, menisküsler yırtılabilirler.

Ayrıca her yaş grubunda bir travma olmaksızın dejenerasyonla giden yırtıklar görülebilir.

İç menisküs daha geniş ve kalındır. Ayrıca iç yan bağa sıkıca tutunur. Bu yüzden, daha hareketli olan dış menisküse göre daha sık yaralanır ve yırtılır

Belirti ve şikayetler
Dizde şişlik ve ağrı
Eklem hareket kısıtlılığı
Eklem hareketleri sırasında dizden ses gelmesi
Dizin iç ve dış yan kısımlarındaki menisküsler üzerine basmakla hassasiyet
Menisküsün yırtık parçası eklem içine düştüğünde takılma, kitlenme.

Tanı
Çeşitli manevralarla dizinizi muayene edilir. Ayırıcı tanı için röntgenler ve menisküslerin görüntülenmesi için MRI istenebilir. MRI bize menisküsler hakkında yaklaşık %80-90 civarında doğru bilgi verir. Dizin kilitli kaldığı durumlarda artroskopik muayene önerilebilir. Menisküs yırtıkları birkaç tipte olabilir. Yırtıklar; horizontal, parçalı, oblik, kova sapı şeklinde olabilir.

Menisküs yırtıklarının başlangıç tedavisinde
istirahat
buz uygulaması
bandaj sarılması
dizin kalp seviyesinden yüksekte tutulması gerekir.

Bu tedavinin sonunda şikayetleriniz geçebilir. Meniskünün sadece 1/3 dış (eklem kapsülüne yakın bölge – kırmızı bölge) bölümünde kan dolaşımı vardır. Bu bölgelerdeki yırtıklarda , menisküs kendi beslenmesi sayesinde iyileşebilir. 2/3 iç bölgede (beyaz bölge) ise tam bir tamir olmaz.

MENİSKÜS CERRAHİSİ

Cerrahi tedavi menisküsün iyileşemediği ve şikayetler oluşmaya devam ettirdiği zamanlarda planlanmaktadır.

Menisküs yırtıkları, kıkırdakta aşınmaya ve ileri dönemde kireçlenmeye neden olur. Genç, aktif yaşam süren kişilerde menisküs yırtıklarının ameliyat edilmesi önerilir. Cerrahi sonrası rehabilitasyon tedavinin önemli bir parçasıdır.

1. Meninsektomi (yırtık menisküsün alınması); Hasarlı menisküs bölümü kesilerek çıkarılır. Küçük yırtıklarda önemli bir sorun oluşmaz.

Menisküs alınmasının avantajı hastaların ameliyattan 4-6 saat sonra yürümekte ve 3 hafta sonra spora dönmeleridir.

Dezavantajı; menisküsün büyük kısmının yırtık olduğu durumlarda menisküsün büyük bir kısmı -bazen tamamı- alınır. Bu da zaman içinde diz ağrılarına ve kireçlenmeye neden olabilir.

Ameliyatın ortalama süresi 30 dakika-1 saat civarındadır. Dizdeki diğer sorunlar (kıkırdak, bağ lezyonları gibi) da aynı anda opere ediliyorsa bu süre uzayabilir. Ameliyattan hemen sonra diz bükmeye ve tam basmaya izin verilir. Genellile aynı gün taburcu edilirsiniz. Eve döndükten bacağınızı uzatarak yatabilir veya oturabilirsiniz. Buz uygulamaya 3 gün devam etmelisiniz. Genellikle 1 hafta içinde araba kullanmanıza ve  işinize dönmenize izin verilir. Fizik tedaviniz genellikle haftada 3 gün olmak üzere 1. ayın sonuna kadar devam edecektir. Sonuçta kaliteli fizik tedavi en etkili faktörlerden biridir.  1. ayın sonunda sportif aktivitelere başlayabilirsiniz

2. Menisküsün dikilmesi; Menisküsün 2/3 dış kısmı iyileşme potansiyeli gösterir. Bu bölge menisküs fonksiyonlarının % 90’ını yapar. Bu nedenle bu bölgedeki yırtıklar mümkün olduğunca dikilmelidir. Avantajı menisküsün orjinale yakın biçimde iyileşerek uzun vadeli bir diz performansı sağlar. Temel kural; dikilebilecek tüm menisküs yırtıkları dikilmelidir, alınmamalıdır.

Ameliyat sonrası işlemler, meniküsün alınmasıyla çoğunlukla aynıdır. Farklı olarak; 4-6 hafta koltuk değneği kullanılır. Fizik tedavi 3 ay sürer. 8. haftadan sonra daha aktif olabilirsiniz. 6 hafta sonra araba kullanabilirsiniz. 3-4. ay sonunda sportif aktivitelere yavaş yavaş başlayabilirsiniz.

Ameliyatın riskleri nelerdir?

Enfeksiyon; Artrokopik operasyonlarda enfeksiyon oranı % 1 in altındadır. Enfeksiyon olursa antibiyotik tedavisi ve Artroskopi ile eklemin yıkanması gerekir.

Derin ven trombozu (toplar damarlarda kan pıhtılaşması); Bu komplikasyon %1 in altındadır. Genellikle 3. günden sonra görülme olasılığı başlar, 6-10. günler en fazla görülür.

Derin ven trombozundan korunmak için, operasyon sonrası antiembolik çoraplar giydirilmesi, yatak içi egzersizler ve erken ayağa kaldırarak yük verme riskleri azaltmaktadır.